ALEVLER İÇİNDE 28 SANİYE
ALEVLER İÇİNDE 28 SANİYE
Motor sporları tehlikeli olduğu uyarısı yarışları izlemeye
gelen taraftarların biletlerinde yer alır. Formula 1’i olabildiğince güvenli
kılmak yıllardır devam eden, çok katmanlı ve Formula 1’in oldukça başarılı bir
hale geldiği bir iş.
Pilotların saatte 300 kilometre hızla yapılan kazalardan taraftara
el sallayarak çıkıp basına röportaj vermesi bugün sıradan bir hâl aldı. Beklenmedik
ağır kazalar yaşandığında ise çok büyük bir şok yaşıyoruz. Bu tür kazalar güvenlik
konusunda rehavete kapılma şansımızın olmadığını hatırlatıyor bizlere.
Yıllar içinde yarış organizatörleri metal kutular içinde
akıl almaz hızlarda yarışmanın beraberinde bazı riskler getirdiğinin farkına
vardı. Bu farkındalıklardan bazıları talihsiz ve acı verici kazalar sonucu
oluştu.
Romain Grosjean modern F1 tarihinin en ağır kazalarından
birini yaşadı. 2020 Bahreyn GP’sinin açılış turunda Daniil Kyvat’la yaşadığı
temas sonrası Grosjean yüksek hızla bariyerlere çarptı. Kazada ikiye ayrılan
arabasının ön tarafı bariyerlerin içinden geçerek adeta bir alev topuna
dönüştü.
Alevler içinde geçirdiği 28 saniyeden sonra Grosjean
hikayesini anlatmak için neredeyse sıyrıksız bir şekilde aracından çıkmayı
başardı. Grosjean’ın alevlerin arasından yalnızca ellerinde yanıklarla çıkması sporun
güvenlik anlamında katettiği yolun kanıtıdır.
![]() |
| Grosjean alevlerin içindeki aracından çıkarken fotoğraf: TNT Sports |
50’lerde yapılan yarışlarda can güvenliğine pek de önem verilmiyordu.
İkinci Dünya Savaşı sonrası insanlar birilerinin ölebileceği fikrine alışıktı
ve hatta bunu kabullenmişti. Profesyonel bir yarış pilotu olmak inanılmaz
tehlikeliydi.
O yılların F1 arabalarını günümüzdekilerle kıyaslayınca hayrete
kapılabiliyorsunuz, benzerlikler yalnızca araçların dört tekere ve bir pilota
sahip olmasından ibaret.
![]() |
Alberto Ascari kazandığı 1949 Buenos Aires GP’sinde |
Alberto Ascari’nin bu fotoğrafı o günlerde yarışmanın nasıl
bir şey olduğunu çok iyi gösteren bir örnek. Kafasında kask niyetine yalnızca
bir kumaş parçası var ve basit bir tişört giyiyor, en azından gözlük takıyor
diyorsunuz ama eminim onu da daha hızlı sürebilmek için takıyor. Güvenlik
önlemi olarak sayabileceğiniz tek şey aracın frenleri. Bugün alışık olduğumuz güvenlik
standartlarlarıyla karşılaştırınca insanların bu şartlarda yarışmasını akıl
almıyor. Topyekûn bir savaş atlatmış olmak size bir ölümsüzlük hissi veriyor
belki de.
Oturup saydığınızda 1960’larda 26 pilot ve 1970’lerde 18
pilotun direksiyon başında hayatlarını kaybettiğini görüyorsunuz. Spor hep bu
kadar tehlikeli kalmadı tabi, en temel güvenlik önlemlerinden biri olan kasklar
1952’de zorunlu hale geldi, 1963’te tişörtler yerini tulumlara bıraktı ve
1975’te ise tulumlara ateşe dayanıklı olma zorunluluğu getirildi.
Bu güvenlik gelişmeleri
kendiliğinden gelmedi. 1961’de Grand Prix Pilotlar Birliği kuruldu ve pilotlar
kendi güvenlikleri için mücadele etmeye başladı. Değişikliklere öncülük eden
pilotlar arasında Jackie Stewart özellikle öne çıkıyor.
Jackie Stewart 1965 yılında BRM
Formula 1 takımına katılıp burada üç sezon kaldı. Ken Tyrell F1takımı kurmaya
karar verdiğinde Stewart ona katılarak spor tarihindeki en etkileyici
ortaklıklarından birinin parçası oldu. Tyrell Racing ile geçirdiği 6 sezonun
hemen hepsinde pistteki en iddialı pilot olan Stewart kariyerini 34 yaşında 27
yarış galibiyeti ve 3 şampiyonluk ile noktaladı. Dönemin en başarılı
pilotlarından biri olan Stewart’ın sporda sebep olduğu değişim, elde ettiği
galibiyetlerden çok önemli.
![]() |
| 1965 yılında Jackie Stewart Monza'da ilk yarışını kazanıyor. fotoğraf: Formula1 |
Stewart, 1966 Belçika Grand
Prix’sinde o zamanlar çok tehlikeli olan Spa pistinde ölümle burun buruna
geldi. İlk turda bastıran ağır yağmurda Stewart saatte 266 kilometreyle
giderken arabasının kontrolünü kaybedip pist dışına uçtu. Önce bir telefon
direğine sonra da bir barakaya çarpan Stewart kendisini en son bir çiftçinin kulübesinde
buldu. Pistte görevli kimse yoktu, Stewart 25 dakika takla atmış arabasında
mahsur kaldı. Stewart’ın kurtarıldıktan sonra konulduğu yıkık dökük ambulans hastaneye
giderken kayboldu. ‘’Köprücük kemiğimi kırmışım’’ diye anlatıyor olanları
Stewart. ‘’Gülünç bir durumdu, ölümü, ağır yaralanmaları beraberinde getiren
bir sporun içerisindeyiz ancak ne buna uygun bir altyapı vardı ne de gerekli
güvenlik önlemleri. Bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim.’’
![]() |
| Spa'daki kazadan sonra Stewart'ın arabası |
‘’1936’le 1973 arasında pilot
olduğunuzda direksiyon başında ölüp ölmeyeceğinizi değil, ne zaman öleceğinizi
merak ediyordunuz.’’ Bu çarpıcı ifadeyi vermişti The Telegraph’a Stewart,
otobiyografisinde de şöyle diyor: ‘’Ancak endişelerimi kitli bir kutuya koyup
rafa kaldırdığımda arabama binip yarışabiliyordum.’’ 57 arkadaşını pistte kaybetmişti
3 kez dünya şampiyonu. Bırakın 57 arkadaşımızı kaybetmeyi, saysak çoğumuzun 57
arkadaşı yoktur bile. ‘’Neden her gün yarışmak için evden ayrılırken dikiz
aynama bakıp geri dönüp dönmeyeceğimi düşünmek zorundaydım ki?’’
Stewart sporun daha güvenli olması için yılmadan mücadele etti. Pistlerde kaçış alanları, daha iyi bariyerler, düzgün tıbbi tesisler ve pist görevlileri, emniyet kemeri, yüzü koruyan kasklar Stewart’ın spora kazandırdığı şeylerden bazıları. Stewart çok tehlikeli iki yarış olan Spa ve Nürburgring’i boykot eden ilk isimlerden de biriydi.
Değişim her camiada geleneklerin kaybolmasından korkan insanlarda endişe
uyandırır, Formula 1 de farklı değildi. Bazıları yüksek risklerin sporu
izleyiciler için daha çekici ve pilotlar için daha tatmin edici bir iş
yaptığına bile inanıyorlardı.
‘’Medyadan, hatta bazı pilotlardan
bile eleştiriler geliyordu’’ diye anlatıyor Stewart. ‘’Sporun romantikliğini
yok ettiğimi, güvenlik önlemlerinin sporun heyecan dolu doğasına aykırı
olduğunu söylüyorlardı. Bana korkak diyorlardı. Eleştirenlerin çoğu saatte 250
kilometre hızla kaza yapmamıştı ama. Neyse ki başarılı bir pilottum, tehlikeli
yarışlarda elde ettiğim galibiyetler insanların beni dinlemesini sağlıyordu.’’
Steward gibi insanlar sayesinde yaklaşık 40 yıl içerisinde F1 arabaları tekerlekli tenekeler olmaktan çıkıp güvenli, mühendislik harikalarına dönüştüler. Bugün Formula 1’de güvenlik her şeyden önce geliyor.




Yorumlar
Yorum Gönder