FORMULA 1'İN SOSYAL MÜCADELESİ

 FORMULA 1'İN SOSYAL MÜCADELESİ

Formula 1 dünya çapında en popüler motor sporu konumunda, 2025 sezonunda 5 farklı kıta ve 21 farklı ülkede F1 yarışı gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz birkaç sene içerisinde başarılı bir Netflix belgeseli sayesinde popülerlikte patlama yaşayan Formula 1, dünyanın her yerinde takip edilir bir hale geldi. Birbirinden çok farklı kültürlerden ve etnik kökenlerden izleyicisi olan F1 kültürel olarak daha çeşitli ve herkes tarafından erişilebilir olmak için mücadele veriyor.

2022 yılında The Female Drive ve Aretolabs’ın yürüttüğü çalışma ayrımcılığın ve ırkçılığın hala F1 camiasında bir sorun olduğunu gösteriyor. 2022 Ekim ve Kasım aylarında sosyal medyadaki yorumları inceleyen çalışma tam 5500 ırkçılık içeren yorum buldu. Bu yorumların %5’i yüksek risk, yani tehdit ve kişiye zarar verme niyeti içerirken 1000’den fazla yorumda N-word (siyahları hedef alan bir hakaret) ve siyahlara maymun demek gibi ırkçı söylemler bulunuyordu.

Eylül 2023’te Redbull yöneticisi Helmut Marko, Meksikalı eski Redbull pilotu Sergio Perez’in Güney Amerikalı olduğu için Avrupalı takım arkadaşı Verstappen kadar yaptığı işe odaklanmadığını söylemişti. Helmut Marko Güney Amerika hakkındaki fikirlerini açıkça söylerken Meksika’nın bir Kuzey Amerika ülkesi olduğunu da unutmuş olmalı. Marko daha sonra özür diledi ancak yaptığı tatsız yorum çoktan birçok taraftarın zihnine yerleşmişti.

Sergio Perez ve Helmul Marko

Formula 1 pilotu Alexander Albon’un ebeveynleri iki farklı Milletten. Babası İngiliz, annesi Taylandlı olan Albon F1 lisansı için bir uyruk seçmesi gerektiğinde Tayland bayrağı altında yarışmayı tercih etmişti. İngiltere’ye karşı sempatisini göstermeyi de ihmal etmeyen Albon kendisinin aslen Taylandlı olduğunu düşünüyor. İngiliz medyasında kabul görüp görmediği sorulduğunda “Duruma bağlı, iyi iş çıkardığımda İngiltere doğumlu Taylandlı olduğumu söylüyorlar, kötü iş çıkardığımda ise sadece Taylandlı oluyorum.”

Sporda ırkçılık ve ayrımcılıkla en çok mücadele eden isim ise muhtemelen, sporun tarihindeki tek siyah pilot olan, 7 kez Dünya Şampiyonu Lewis Hamilton. 2021’de eski F1 dünya şampiyonu Brezilyalı Nelson Piquet, Hamilton hakkında verdiği bir röportajda Portekizce ırkçı bir hakaret kullanmıştı. Piquet daha sonra özür dileyip sözlerinin yanlış çevrildiğini söylemiş ve Brezilya mahkemesinin kararınca 900 bin dolar ceza ödemişti. Hamilton ise sosyal medya hesabından olayın dilde bitmediğini, bu ilkel düşünce yapısının değişmesi gerektiğini dile getirmişti.

‘’Yalnızca dil değil, bu ilkel zihniyetin sporumuzda yeri yok ve değişmesi gerek. Hayatım boyunca bu tavırlarla karşılaştım ve hedef gösterildim. Öğrenecek çok vaktimiz oldu. Şimdi harekete geçme vakti’’

Hamilton gerçekten de hayatı boyunca, özellikle de okul yıllarında ten rengi yüzünden ayrımcılığa uğradı. Jay Shetty’nin podcast’inin bir bölümüne katılan Hamilton deneyimlerini şöyle anlatıyor: “Okul, hayatımın en zorlu ve travmatik kısmıydı, daha 6 yaşımda zorbalık görüyordum. Gittiğim okulda beyaz olmayan 3 çocuktan biriydim. Benden daha büyük çocuklar sürekli beni itip kakarlardı, bana muz fırlatırlardı ve yüzüme karşı N-word'u rahatça kullanırlardı.’’

Sistemin bana karşı olduğunu, akıntıya karşı yüzmeye çalıştığımı hissederdim, içime attığım çok şey oldu. Eve gidip ailemle de konuşamazdım çünkü babamın güçsüz olduğumu düşünmesini istemezdim.’’

Hamilton’un hayatı boyunca yaşadıkları bugün onu günümüz spor camiasındaki en önemli aktivistlerden biri haline getirdi. George Floyd olayları sonrasında Black Lives Matter yürüyüşlerine katılan ve desteğini gösteren Hamilton F1 yöneticlerini ve pilotları yaşananları ciddiye almamakla suçlamıştı.

Lewis Hamilton ve kaskındaki Black Lives Matter logosu
fotoğraf : The Guardian

‘’Sessiz kalanları görüyorum, sözde bu sporun büyük yıldızlarısınız ama adaletsizlik karşısında sessiz kalıyorsunuz.’’

Hamilton kurduğu dernekler ve komisyonlarla da yalnızca ırkçılığa karşı değil, F1 içerisindeki ve çevresindeki ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı da mücadele veriyor.

Örneğin, 2020 yılında, F1 ve İngiliz motor sporunda kültürel çeşitliliğin neden az olduğunu araştırmak için Hamilton Komisyonu’nu kurdu. ‘’Sporumda neden benim gibi görünen çok az sayıda insan olduğunu anlamak istedim,’’ diyerek açıklıyor bu çabasını Hamilton.

Komisyon, İngiltere’nin ulusal mühendislik okulu Royal Academy of Engineering’le birlikte 10 aylık bir araştırma yürüttü. İngiliz motor sporunu ve STEM alanını inceleyen komisyon 2021’de raporunu yayınladı.

 F1, yayınlanan rapordan yola çıkarak Kültürel Çeşitlilik ve Kapsayıcılık sözleşmesini hazırladı. Komisyonun raporda sunduğu önerileri dikkate alan sözleşme, Hamilton’un eşitsizlikle karşı karşıya kalan gençlere yardım eden derneği Mission 44 tarafından da destekleniyor. Sözleşmenin vizyonu, sporu dünya çapında herkes için ulaşılabilir hale getirmek. Misyonu ise sporda kültürel çeşitliliğin önüne geçen engelleri saptayıp kaldırmak.

Hamilton’un Formula 1’de bırakmak istediği etki sporun ötesine uzanıyor. Sustainability dergisinin 2024 Ağustos sayısına verdiği röportajda aktivizmin bu günlerde üzerine en çok düşündüğü şey olduğunu söylüyor. “Dünya’da bir şeyleri değiştirebileceğimi fark etmem 32 yılımı aldı, her gün dünyayı daha iyi bir yer kılmak için nasıl bir rol üstlenebileceğimi düşünüyorum.’’

Hamilton Sustainability dergisinin kapağında

Formula 1 Lewis Hamilton gibi birine sahip olduğu için çok şanslı, ancak dönüp sporun kendisine baktığımızda hala gidilmesi gereken çok yol olduğuna şüphe yok. F1 muhabiri ve yazar Lawrence Barretto sporda ırkçılık hakkında verdiği röportajda ilerlemenin yavaş olduğunu söylüyor.

‘’Son birkaç sene içerisinde, medya gibi sporun çevresindeki alanlarda farklı kültürlerden insanlar görmeye başladım ama takımlarda, özellikle de takımlardaki önemli pozisyonlarda bu ilerlemeyi pek göremiyoruz.’’

‘’F1’in kendisinin ve takımların kültürel çeşitlilik hakkında bir şeyler yapması önemli çünkü çeşitlilik ve erişilebilirlik konusunun daha büyük kitlelere ulaşması gerekli. Önemli olan ırkçı olmamak değil, önemli olan ırkçılığa karşı olmak ve insanlara bir şeylerin değişmesi gerektiğini söylemek.’’

Lawrence Barretto

Formula 1 kültürel çeşitliliği artırmak ve sporu daha erişilebilir kılmak için taraftarlara Kültürel Çeşitlilik ve Kapsayıcılık sözleşmesi ile söz verdi. Elit imajı yüzünden çoğu insanın ‘’bana fırsat vermezler’’ diye düşünerek yanına bile yaklaşmadığı Formula 1’in sözünü ne kadar tutacağını, sporun ilerleyen yıllarda kültürel konularda nasıl değişip gelişeceğini ise zaman gösterecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IL PREDESTINATO

ALEVLER İÇİNDE 28 SANİYE